EASY RIDER (1969) watch online free

Easy Rider (1969) Watch Online

EASY RIDER (1969) Watch Online Free

Director: Dennis Hopper
Year: 1969 Rating: 74
Genres: Adventure, Drama

Easy Rider (1969) Watch Online
Wyatt and Billy, two Harley-riding hippies, complete a drug deal in Southern California and decide to travel cross-country in search of spiritual truth.


Evet, Easy Rider… Günümüzün çılgın oyuncusu, modern sinemanın unutulmaz kötü adamı Dennis Hopper, o sıralarda 35. yaşını süren marjinal bir oyuncu ve yazardı. Sinemaya tam 20 yaşında başlamıştı. Üstüste Asi Gençlik, Devlerin Aşkı, Parmaklıklar Arkasında gibi ilginç fimlerde oynamış, ama bir yerlere gelememişti. 1968 yılının kaynayan Amerika’sında oturup bir öykü tasarladı Hopper… Sonra bunu oturup arkadaşları, genç oyuncu adayı Hery Fonda’nın oğlu Peter Fonda ve Terry Southern ile birlikte bir senaryoya dönüştürdüler. Öyküyü kimse finanse etmek istemedi, sonunda Peter Fonda’nın katkısı ve forsuyla bağımsız bir yapımcı bulundu ve film çekildi. Öylesine inanılmaz bir ilgi gördü ki, sinema tarihinde eşi-benzeri pek bulunmaz. Havayı önceden sezen Columbia şirketi, o ara hemen filmi bağlamış, dağıtımına almıştı. Önce ABD’de, sonra tüm dünyada insanlar filmin önünde kuyruk yapıyor, gençler filmden allak-bullak olmuş bir halde çıkıp ilk fırsatta yeniden görmeye koşuyorlar, ortalık altüst oluyordu. Bu marjinal ve bağımsız yapıma Amerikan Film Sanatları Akademisi bile ilgisiz kalamıyor ve film, en azından iki dalda Oscar adaylığı alıyordu. Easy Rider, sinemada zaman zaman görüldüğü gibi, kendi değerini aşıp büyük bir sosyal olaya dönüşmüştü.

Ne anlatıyordu film? iki avarenin o zamanlar çok moda olan ve “chopper” denen motosikletleriyle Amerika’yı boydan boya katetmeleri anlatılıyordu. Tam ve tipik Amerikan tarzı bir yol filmi… İki genç adamın, Bill (Dennis Hopper) ve Wyat’ın (Peter Fonda) başına gelenler, tam 1968-69’lar Amerika’sının bir panoramasıydı. New Orleans’daki caz festivaline doğru yola çıkmış bu iki marjinal, iki “hippie”, film boyunca ülkelerinin gerçek yüzünü keşfediyorlardı. Filmin tanıtımındaki ünlü deyimle “ABD’yi aramaya çıkan, ancak onu hiçbir yerde bulamayanların öyküsü” idi bu… Film boyunca sanki iki Amerika, iki farklı ve çelişkili ülke yüzyüze geliyordu. Tüm gelenekselliği ve konformizmi içinde donup kalmış “derin Amerika”, bu gençleri ve onların temsil ettiği her şeyi şüpheyle, giderek düşmanlıkla karşılıyordu: Farklı giyim-kuşam, uzun ve yağlı saçlar, özgürce takılmış ve erkeğe de yasaklanmamış mücevherler, deri giysiler ve motosiklet tutkunluğu, yeni tarz çılgın bir müzik, her yerde uyuşturucu, sınırsız ve özgür seks ve daha neler neler… İki genç adam ve hapiste tanıdıkları kendine özgü avukat George Henson (Jack Nicholson), bu sevdikleri ve tanıdıklarını sandıkları ülkeyi değiştirmek istiyorlardı. Ülkeyi değiştirmek, Vietnam savaşını ve tüm savaşları durdurmak, yönetimi daha insancıl ve açık kılmak, sosyal eşitsizlikleri törpülemek, gençlere daha çok hak sağlamak, istedikleri müziği dinleyip istedikleri yaşamı sürmek için hoşgörü istemek ve beklemek gibi… Ama bu Amerika, onların istedikleri değişikliklere hiç hazır değildi. O derin Amerika’nın yanıtı sert, giderek ölümcül olacaktı…

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *